PCT veya diğer adıyla Prokalsitonin, hastada bakteriyel sepsis, hayatı tehdit eden ciddi bir sistemik enfeksiyon bulunabileceğinden kuşku duyulması halinde sıklıkla uygulanan bir kan testidir.
Özünde, PCT seviyesi kendi başına yalnızca bir çeşit enfeksiyonun var olma olasılığını öngörür. Prokalsitonin sonucu, tanı değil bir kılavuzdur. Test sonucunu gerçek bir teşhis değil, daha fazla test yapılması gerektiğini gösteren bir işaret olarak düşünün.
Hastalar tek başına bir prokalsitonin düzeyine dayalı tedavi görmez; mevcut sağlıklarının tümü değerlendirilir ve tedavi doktorun klinik kararına dayanır. Hasta, enfeksiyonun ilave bulgu ve belirtileri için daima değerlendirilir. Sepsis seyrinde erken incelenen ve prokalsitonin düzeyinin düşük olduğu bir hastada, daha sonra tekrarlanması sepsisin varlığını yansıtabilir.
PCT düzeyinin gerçek değeri, erken yaşta tehlike oluşturabilen sepsis tedavisine yol açabilmesidir. Sepsis gelişen bir birey için, yüksek prokalsitonin düzeyinden dolayı birkaç saat daha hızlı tedavi edilmesi, antibiyotiklere hızlı yanıt veren bir hastalık ile yoğun bakım gerektiren ciddi bir hastalık arasındaki farkı ortaya çıkarabilir.
Sepsis bazen teşhis etmek zordur, çünkü söz konusu birey enfeksiyona sahip olduklarını bile bilmiyor olabilir. Atlet ayağı kadar küçük olan bir şey, hiç fark edilmediği kadar küçük olan bir enfeksiyonun belirlenmesi için bir fırsat doğurabilir – kişi ağır hasta oluncaya kadar. Özellikle bir enfeksiyondan habersiz olan bu hastalar için, prokalsitonin testi özellikle yararlıdır.
PCT Testi Sonuçlarının Yorumlanması
Sağlıklı bir bireyde, PCT yüksekliği pek olası değildir. PCT’nin bir çeşit enfeksiyon teşhisi koymadığına dikkat etmek önemlidir; Aksine, bir enfeksiyonun ortaya çıkma ihtimalini gösterir.
PCT testi kendisi bir enfeksiyon teşhisi koymaz. Bunun yerine doktor ek testlere ve hastanın fizik muayenesine bakarak bir enfeksiyon olup olmadığını ve hastayı nasıl tedavi edeceğini belirler.
Sepsis şüphesi varsa, kan kültürleri ve tam kan sayımı (CBC) gibi ek testler genellikle sepsisin varlığını saptamak ve hangi organizmanın enfeksiyona neden olduğunu belirlemek için yapılır. Bazı durumlarda, prokalsitonin solunum yolu enfeksiyonu gibi şiddetli bir lokal enfeksiyon ile sistemik hale gelen bir enfeksiyon arasında ayrım yapmak için kullanılır.