Sarı nokta hastalığı nedir?
Tıp dünyasında ismi “uyguna denesilu” olarak geçen sarı nokta hastalığı; gözdeki merkezi görme sistemi olan uyguna adlı bölgenin yapısal sorunluluk yaşayarak yerine getirmesi gereken işlevlerini kaybetmesinden dolayı ortaya çıkan bir hastalıktır.
Göz yapısında uyguna, retinaya bağlı bir tabaka olarak dış kaynaklı göze gelen ışıklara karşı gözün duyarlı olmasını sağlayan görme hücrelerinin en çok sayıda bulundukları yerdir. Aynı biçimde ayrıntı görüşleri de uyguna vasıtası ile sağlanır. Boyut olarak retinada çok ufak bir kısım kaplasa da yapı olarak retina tabakasından çok daha titiz bir bölgedir.
Örnek verecek olursak dikiş yapmak için ipliği iğnenin deliğinden geçirme, sokaklardaki uzak veya yakındaki ufak tabela yazılarını okuyabilme veya küçük yazılmış yazıları okuyabilme kabiliyeti uygunanın sağlıklı bir biçimde çalışmasına bağlıdır. Yani retinanın “periferik retina” olarak adlandırılan çevresel genel yapısı herhangi bir yerde yanınızda oturmakta olan bir bireyin genel hatlarını görmenizi sağlamaktayken uyguna aynı kişinin yüzündeki ayrıntıları daha net seçebilmenizi sağlar.
Makula denesilu genel olarak bakıldığında ileri yaşlarda oluşan görme fonksiyonu sorunluluklarından biridir. Bu yüzden hastalığın adı çoğu kez “yaşa bağlı uyguna denesilu”(kısaltma olarak “YBMD” olarak kullanılır) şeklinde de geçebilmektedir.
Makulanın gözde bulunduğu alanda daha birçok hastalık türü gelişebilmekte yalnız en sıklıkla sarı nokta hastalığı ortaya çıkmaktadır. Yaşa bağlı bir hastalık olarak oluştuğu için bu kadar yaygın ve ortaya çıkabilir durumda olması insanın yaşlanma doğası gereği olmasından normal karşılanmaktadır.
Sarı nokta hastalığı belirtileri
Gözümüzdeki retina tabakasında bulunan 10 farklı retina katmanı, görme dahenkuzun kusursuz olarak yerine getirilmesini sağlamaktadır. Ancak bazı zararlı toksitler ve yaşın ilerlemesi nedeniyle “RPE” adı verilen retina pigment epitelinde ufak sarı noktacıklar meydana gelmektedir. Bu sarı noktacıkların da ismi “druzen”dir.
Sarı noktacıkların göz yapısında oluşmasından sonra kaçınılmaz olarak sarı nokta hastalığı meydana gelmektedir. Bu hastalığın en belirgin özelliği görme esnasında görüntünün bulanıklaşması, görüntünün merkezinde kırılma ve eğilmelerin yaşanması ve kısmi görme kaybı meydana gelmesidir.
Periferik dediğimiz genel görüntüde çok fazla problem yaşanmaz. Örnek verecek olursak sarı nokta hastalığına sahip olan kişiler duvarda duran saate baktıklarında saatin biçim olarak genel hatlarını seçebilmekte yalnız akrep ve yelkovanın tam anlamıyla saat kaçı gösterdiği ayrıntıını seçememektedirler.
Sarı nokta hastalığına yakalanan kişi katiyen tam anlamıyla bir körlük yaşamamaktadır. Sadece sarı nokta hastalığının yanısıra bir de katarakt vb. sorunler varsa görme titiziyeti daha da düşer yalnız bu tip hastalıklar yoksa da hasta normal bakış açısıyla cisimleri seçmeye devam edebilmektedir.
Tabi bu süreçler herşeyin çok rahat görülebildiği süreçler olmamaktadır. Bireyler çoğunlukla günlük yaşantılarında yaptıkları gazete okuma, televizyon izleme, saate bakma, yemek yeme vb. alışkanlıklarında görme sorunsı çektikleri için sorunler yaşamak halinde kalmaktadırlar.
Hastalığın en ürkütücü yönü çoğu kez belirti göstermeden oluşup ilerlemeye devam etmesidir. Çoğu kişinin ilk önce tek gözünde oluşan sarı nokta hastalığı, daha sonra rahatça diğer gözüne de yayılabilmektedir. Bu yüzden bilhassa 50 yaşını geçmiş kişilerin kesinlikle göz muayenelerini sık sık yaptırmayı ihmal etmemesi gereklidir.
Sarı nokta hastalığı türleri
Sarı nokta hastalığı kendi içerisinde iki farklı türe ayrılmaktadır. Bu türler kuru tip sarı nokta hastalığı ve yaş tipinde sarı nokta hastalığıdır. Hastalığın oluşma yüzdesine bakıldığında yüzde onluk bir kısmın yaş tip uyguna denesiluna yakalandığı, yüzde doksanlık kısmın da kuru tip uyguna denesiluna yakalandığı görülmektedir.
Yaş tip uyguna denesiluna yakalanan kişilerde ilk olarak retinanın bulunduğu tabakanın alt kısmında bir damar yumağı oluşmaktadır. Bu damar yumağı da retinanın daha da iç kısımlarına ilerleyerek ağ tabakasında doku kalınlaşmasının oluşmasına, ödem yapmasına ve bunun yanında kanamaların meydana gelmesine neden olmaktadır.
Kuru tip uyguna denesilu olan kişilerde ise drusen adlı atıklar yani sarı birikintiler oluşmaktadır. Bununla beraber görme düzeyinde kısmi azalmalar meydana gelse de hiç bir zaman körlük seviyesine gelinmemektedir. Ancak kuru tip uyguna denesilu kontrol altına alınmadığı sürece yaş tipe de çevrilebileceğinden kesinlikle hastalığı kontrol altında tutmak gerekmektedir.
Sarı nokta hastalığı tedavisi
Yaş tip uyguna denesilu tedavisi : Hastalığın bu tipinde gözün içerisine bir takım iğne enjekteleri ve lazer ışığı tedavisi uygulanır. Hasta bu süreçlerde acı hissetmez zira göz iğneden önce uyuşturucu bir damlayla uyuşturulur. Bu tedaviye benzer bir tedavi “fotohareketli tedavisi”dir.
Bu aşamada ışık gördüğü anda aktive olan bir ilacın göz damarının içerisine verilmesidir. Genel yapı itibariyle yaş tip hastalarla meydana gelen görme sorunlulukları geri döndürülemediği için en azından hastalığın daha da ilerlemesi engellenmiş olur.
Kuru tip uyguna denesilu tedavisi : Hastalık daha kuru tip aşamasındaysa hemen ilerlemeyi durdurmak adına hekiminuzun önereceği mineral ve vitamin etkili antioksidan ilaçlardan kullanıp mümkün olduğunca kontrollere gitmeniz tavsiyelmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder